Disconnect (2012)
32. İstanbul Film Festivalinde “Sanal Hayatlar” adıyla izleyici ile buluşmuş olan Disconnect, sosyal medya üzerinden bilinçsizce yapılan paylaşımların hayatları(mızı) ne derece derinden etkileyebileceğini başarılı şekilde anlatan, oldukça gerçekçi ve sarsıcı bir yapım. Gösterime girmesinin üzerinden neredeyse 2 yıl geçtikten sonra, tesadüfen izleme fırsatı bulduğum film, özellikle mobil teknolojilerdeki hızlı gelişme neticesinde, tamamen kontrolden çıkmış olan ve artık neredeyse bağımlılık haline gelen sosyal medya kullanım alışkanlıklarımızın, aslında sağlıklı bir iletişimi ne derece imkânsız hale getirdiğini ve internet üzerinden yaptığımız kontrolsüz paylaşımların “gerçek” hayatlarımız üzerindeki olası yıkıcı etkilerini oldukça yavaş gelişen ama sıkmayan bir senaryo ile ve muhteşem ötesi müzikler eşliğinde anlatmakta.
Çocuk istismarından, şiddete, sanal dolandırıcılıktan, sorunlu “ergen-yetişkin iletişimine” kadar pek çok konuyu ustaca ele alan Disconnect, izleyicisine İnternetin karanlık yüzünü adeta bir kamu spotu ciddiyetinde anlatmakta…
İzlemenizi, izletmenizi şiddetle tavsiye ederim!
Sabah 6:15 gibi kalktım…Saate ve tarihe baktım 30 Mayıs…of ya final dönemi yaklaşmış olsa gerek…elimde notlar yok, ne zamandır okula uğramıyorum hiç bir fikrim yok…hatta derslerin isimlerini bile hatırlamıyorum…grrr!!!!…milleti mi aramalıyım acaba?…elim telefona gitmiyor, zira insanları sadece not istemek için arar durumuna düşmek istemiyorum…keyifsiz ve garip bir açmaz…çok ihmal ettim galiba okulu, arkadaşları…hayatı…öfff am’mmmann ya…neyse fotokopiciden toparlarım notları gene, değiş-tokuş bir şekilde halledilir sanki!…ulan, hepi topu işletme okuyoruz…ne kadar zor olabilir ki!