Bu bir savaş çığırtkanlığıdır! |
Eki 10, 2015 - gündem, siyaset, yorum    Yorum Yok

Bu bir savaş çığırtkanlığıdır!

133E7B39-C331-4C12-ABDA-B9D49BA071F5Çok deÄŸil bir kaç hafta önce dost meclisinde geçen bir sohbetin konusuydu, 3. Dünya savaşı… İyi okullarda okumuÅŸ, ama pek tarih okumamış ve kendi başına gelmeyen ÅŸeyleri içselleÅŸtirebilme yeteneÄŸinden muaf bencil genç bir arkadaşımız pek de afili bir yorum yapmıştı olası dünya savaşı hakkında! Mümkün deÄŸilmiÅŸ dünya savaşı, çıkmazmış…o dönemler çok geride kalmışmış… Gerçekten hayatta yanılmayı, haksız taraf olmayı en çok istediÄŸim tartışmalardan biridir bu konuÅŸma. Zira insan olabilen her insan gibi ben de isterim ki savaÅŸlar hiç olmasın, insanlar ölmesin! Ama, zaten bir süredir ekonomik platformda son sürat sürmekte olan global savaşı ve etkilerini görmemek için ya saflık derecesinde iyimser olmak ya da gerçekten zır cahil olmak gerek! (ki bu derece cehalet de ancak tahsille mümkün olabiliyor, gariptir!)

Yakın dönemi mercek altına alalım;

Hatırlayacağınız üzere, Perestroika sonrası  bağımsızlılaÅŸan devletçikleri her daim kontrolünde tutan, tepelerine kukla yöneticiler koyup, tüm iç ve dış politikalarını kendi çıkarları doÄŸrultusunda ÅŸekillendiren Rusya, mahallenin yaramaz çocuÄŸu Ukraynayı (bkz: turuncu devrim) ağır ÅŸekilde cezalandırdı ve 2014 yılında Kırım’ı iÅŸgal etti, Ukrayna hala tedirgin…Nato ve kıta avrupası krize pek de müdahil olmadı ve hala sessizliÄŸini korumakta! Ukrayna’yı arka bahçeye çevirmeyi hayal eden ABD ise ÅŸimdilik geliÅŸmeleri uzaktan takiple yetinmekte… Genelde durgun olan Kuzeyimiz ÅŸu dönemlerde biraz gergin!

OrtadoÄŸuda bir IÅžID vahÅŸeti yaÅŸanıyor ve bazı emperyalist güçler, sırf ucuz IÅžID petrolünün piyasalara girmesiyle ekonomik anlamda günden güne zayıflayan Rusya’nın daha da sarsılması için IÅžID’e ısrarla göz yumuyor. Ne zaman ki IÅžID vahÅŸeti savunulamaz derecede absürdleÅŸip, dünya kamuoyunun tepkileri artıyor, demokrasi havarileri hemen göstermelik hava operasyonlarına baÅŸlıyor…ve sanırım bunu artık kimse yemiyor. Gündemden kolayca takip edebileceÄŸiniz üzere bugünlerde iÅŸler kontrolden iyice çıktı, IÅžID bahane edilerek oluÅŸturulan kargaÅŸa ve el altından piyasaya sürülen kanlı petrolün kendisine verdiÄŸi ekonomik zarara tahammül edemeyen Rusya, batının kaypaklığını ispatlamak istercesine 1 haftadır baÅŸta IÅžID olmak üzere Suriyedeki tüm rejim karşıtı muhaliflere karşı askeri operasyonlar düzenliyor. Rusya’nın mesajı aslında çok net, sizin IÅžID ile mücadele ettiÄŸiniz falan yok, madem IÅžID’den bu derece rahatsızsınız bırakın ben yok edeyim…kısacası “gölge etme baÅŸka ihsan istemez!” diyerek, batı dünyasının tepkilerini hiçe sayıp, kendi çıkarlarına en uygun ÅŸekilde hareket ediyor. Tabii bunun sonunda Esad rejiminin tekrar güçlenmesi ve Rusya’nın Akdeniz’e bu kadar yakın bir coÄŸrafyada askeri dominantlığa sahip olup, olası bir askeri üs kurma ihtimali de baÅŸta ABD olmak üzere tüm Nato ülkelerini ve her elimde hıyar var diyene tuzlukla koÅŸmayı adet haline getirmiÅŸ Türkiye’yi oldukça tedirgin ediyor.

Bütün bu geliÅŸmeler yaÅŸanırken Suriye’nin kuzeyinde Türkmenler baÅŸta olmak üzere pek çok azınlık hala sistematik ÅŸekilde zorunlu göçe zorlanıyor ve bir takım güçler tarafından bölgede nüfus yoÄŸunluÄŸu “diÄŸer etnik toplulukların Kürt nüfusa oranla sayısal olarak azınlık durumuna düşecekleri ” ÅŸeklinde yeniden yapılandırılıyor.

Acem evlatları da boş durmuyor tabii, orta doğu satrancında Irak ve Suriye üzerinde Hizbullah ve diğer radikal örgütlerle aktif rol alıp, tüm dünyanın içinde yer aldığı kargaşayı fırsat bilerek Uranyum zenginleştirmeye ve nükleer programına devam ediyor. Yıllardır kan ile beslenen topraklarda ortam hiç durulmuyor, Suudi Arabistan, Yemen savaşı devam ediyor..

Her fırsatını bulduÄŸunda ya sömürmeye ya da birbirini kesmeye meyilli olan Avrupa, ise hızla yaÅŸlanan nüfusu, idmansız ordularıyla tüm güvenlik stratejisini üyelerinin birbirine zerre saygısı ve güveninin olmadığı askeri ve ekonomik paktlar ile saÄŸlayabileceÄŸini düşünmek gibi bir yanılsamaya dayandırmış durumda. Zaten 70 yıl önce Nazi katliamları karşısında, 20 yıl önce de Bosna’da yaÅŸananlarla karşı sessiz kalmasıyla insanlık liginde çoktan küme düşmüş olan sözde üstünler medeniyeti, bu sefer tarih tarafından Suriye iç savaşı ve göçmen krizi ile sınanıyor. Bakalım insan olabilip, onurlarını kurtarabilecekler mi?

Nato’nun göz yumması ve ekonomik pozisyonun verdiÄŸi maÄŸduriyet kisvesi altında Yunanistan, Ege’deki adacıkları iÅŸgale devam ediyor, dikkatlerden kaçsa da yıllar sonra ilk kez Türk F-16 larını taciz etme cüretini gösteriyor…Ege semalarında uzun süredir aÄŸzında zeytin dalı ile uçmakta olan güvercin, her an bir fırtınaya maruz kalabilir!

Türkiye içerisinde özellikle seçim süreci yaklaşırken artan terör ve ÅŸiddetten ise bahsetmek bile istemiyorum, yüreÄŸim daralıyor. Her gün gelen ölüm haberleri artık o kadar sıradan hale geldi ki,  ülkedeki kutuplaÅŸma git gide artıyor, nefret, kin, kan, faÅŸizm önlenemez ÅŸekilde yükselmeye devam ediyor… Duymamakta ısrar etsek de bugünlerde çanlar bizim için çalıyor!

Zaten, Asya-Pasifik her daim gergin, Ekonomik büyüme ile ilgili başı dertte olan ve art arda yaptığı devalüasyonlarla tüm dünyaya adeta mali şantaj yapan Çin, yıllardır devam ettiği şekilde hem içeride (bkz: doğu Türkistan) hem de komşularına karşı Şahin duruşunu devam ettiriyor. Özellikle ABD ile şimdilik ekonomik kulvarda devam etmekte olan savaşın ise, yakın gelecekte neye evrilebileceğini düşünmek bile insanın tüylerini diken diken etmeye yetiyor

Sözde savunma amaçlı kurulmuÅŸ olan Japon ordusu, son yıllardaki en büyük harcamalarını yapıyor… Çin ile sorunlarının büyümesi üzerine yıllar sonra ilk defa savunma bütçesini artırılıyor ve 49.1 milyar dolar ile dünyada altıncılığa ulaşıyor. Japonların, 45 yıl sonra ilk defa dış adalara yeni bir askeri üs kurması ise pek çok gözün dikkatinden kaçsa da oldukça korkutucu bir geliÅŸme

Kuzey Kore’nin başındaki manyağın ise ne zaman ne yapacağı zaten öngörülemiyor… Her daim iç çatışmalarla başı dertte olan ve dünyanın en büyük ordularından birine sahip olan Hindistan, Pakistan ve Çin’e karşı ulusal güvenlik gerekçesiyle sürekli teyakkuz halinde…

Son 50 yıldır, 30 küsür iç savaÅŸ yaÅŸamış Afrika ise yoksulluk ve açlıktan kırılmaya devam ediyor, burada yaÅŸanan insanlık dramına, dünya servetinin büyük kısmına haksız ÅŸekilde el koymuÅŸ ve hakketmediÄŸi bir refah seviyesinde yaÅŸamaya devam etmekte olan Kıta Avrupası, ABD ve tüm dünya ülkeleri sessiz kalmaya, hızla yaklaÅŸan felaketi görmezden gelmeye devam ediyorlar. Kara kıtanın öfkesi ise günden güne katlanarak büyümeye devam ediyor…

Sözün özü,
Sen kabul et ya da etme genç arkadaşım, Savaş bağıra çağıra geliyor!



Yorum Bırakın