Kasım | 2014 |
Kasım, 2014 için Arşiv
Kas 30, 2014 - eglence, gündem, yorum    Yorum Yok

Masallar…masallar!

maniaBir varmış, bir yokmuş, Çok ama çok uzaklarda, güzel bir orman ve hemen yanıbaşında da 1000 odalı kocaman bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte, ailesi ile birlikte kötü bir adam ve yüzlerce marabası beraber yaşarmış!

Bu çiftçi, marabalarına, komşu çiftliklere, ailesine, tüm orman ahalisine kısacası kendi dışındaki herkese pek kötü davranırmış. Ama muhtemeldir ki yaptığı kötülüklerden ve saldığı korkudan dolayı bu durumu hiç kimse dile getiremezmiş!
Kötü yürekli çiftçi, hem açıkgöz hem de açgözlü biriymiÅŸ. Gözü, hep komÅŸu çiftliklerin mallarında ve kendine ait olmayandaymış! Ailesi bu duruma ses edemez, komÅŸuları ise duruma sinirlenir ama çiftçiyi pek de ciddiye almadıkları için “hır-gür çıkarmamak adına” ya sabır diyerek, durumu alttan alırlarmış!. Marabalara gelince, çiftçi tarafından zaten özel olarak seçildikleri için bırakın karşı çıkmayı, onu hatalarından döndürmeyi akıllarından bile geçirmezlermiÅŸ.  Zira marabaların hiç birinde, çiftçiye karşı duracak, hatalarını yüzüne vurabilecek yürek yokmuÅŸ! Kursaklarından geçen lokmanın, çiftçi tarafından saÄŸlandığını iyi bilir, koÅŸulsuz biat ederlermiÅŸ!

Neyse efenim, gel zaman git zaman, çiftçiye yedikleri,içtikleri yetmez olmuÅŸ, gözünü hırs bürümüş ve yanı başındaki ormanı kesip, tarla yapıp, büyük paralara satmaya karar vermiÅŸ…Masal bu ya, tüm orman canlıları “belki de tarihlerinde ilk kez” topyekun duruma isyan etmiÅŸler ve kazan kaldırmışlar. Çiftçi duruma hiddetlenmiÅŸ,  marabalarını silahlandırmış ve köpeklerle birlikte ormana salmış, pek çok canlının katline sebep olmuÅŸ. Orman ahalisi gene de yılmamış…“Çiftçi, belki de hayatında ilk kez korkmuÅŸ ve geri adım atmış” ama hırslı ve kötü bir adam olduÄŸu için de asla pes etmemiÅŸ…
Bu güzel ormanın havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez, tüm sakinleri onulmaz bir dertten muzdaripmiş .İstisnasız hemen hepsi, yaşadıkları şeyleri  garip bir şekilde çok kısa sürede unuturmuş! Bu durumu iyi bilen çiftçi, yaşananların tamamen unutulduğuna ikna olunca hemen planını devreye sokmuş ve bir şekilde tüm orman ahalisini konuyu oylamaya sunmaya ikna etmiş.
Zira çiftçinin niyeti, ama korku salarak ama bedava yem, saman dağıtarak, saf  bir takım canlıları da yanına çekip, oylamayı kazanmakmış…Bütün bu süreç boyunca, çiftçiye sadece koyunlar, eÅŸekler, kurt görünümlü bazı çakallar destek olmuÅŸ!
…sonrasında ne mi olmuÅŸ?;
her zaman olduğu gibi, masal daha bitmeden, anlatanlar dışındaki herkes uyuyakalmış!!
FIN!
Kas 17, 2014 - eglence, gündem    1 Yorum

At Martini, Debreli Medya…..!

safsataDün, tirajı komik…öhhm..pardon  tirajı yüksek  bir gazetemizde son günlerin en popüler konusu  ile ilgili ufkumuzu geniÅŸleten ibretlik bir haber yayınlandı;

Haber, Amerika Kıtası’nın Columbus tarafından fethinden önce Berberi kabileleri tarafından keÅŸfedildiÄŸi ve hatta 3000 kayıklık! donanma ile bir Berberi Sultan‘ın okyanusu geçmesi ile ilgili…(cool story bro!)

Öncelikle bu güzide kurumumuza yıllardır tarihçiler tarafından bilinçli olarak bizlerden saklanan gerçekleri bir bir ifşa etmelerinden dolayı ulusça müteşekkir olmamız gerek!

Konuyu oldukça merak ettim ve ben de biraz araÅŸtırdım. Şaşıracaksınız ama olay garip ama tamamen doÄŸru. Hatta eksiÄŸi var fazlası yok efenim…Müsaadenizle eksik kısımlarını da dilim döndüğünce  detaylandıralım;

Oldukça uzun süren yolculuk sonrası! Sultan’ın donanması ufukta görünmeye baÅŸladıktan sonra kıta yerlileri tarafından Sultan ve Seferileri “…gel beri gel gel beri, okyanus geçmiÅŸ Berberi!” nidaları ile karşılanmıştır.
Tüm Tebaa-ı Amerika, Sultan ve donanmasını sevgiyle kucaklamış, yanlarında getirdikleri baharatlar ve ipeklerden pek memnun kalmışlardır. Hatta dönemin hükümdarı, büyük bir otaÄŸ kurdurup, Sultan ve seferilerini yemeÄŸe davet etmiÅŸtir. Davete icabet sünnettir diyen Sultan-ı Hümayun, mekruh olduÄŸunu bilmesine raÄŸmen kendisine uzatılan sarma tütünü, nezaket icabı almış (ama içmemiÅŸ) ve “thanks, bro!” demiÅŸtir. Rivayet odur ki Sultan’ın alçak gönüllülüğünden ve sıcak tavırlarından etkilenen dönem hükümdarı ( IV. Juan Alvares Dos Santos de Higuita) sarma tütüne Sultan ile kardeÅŸliklerinin hatırına “Puro” (bro’dan geliyor!) denmesini buyurmuÅŸtur.

Sultan ve 3000 kayıklı donanması memleketlerine dönerken Amerikalılar yanlarına yolluk olarak bol kahve çekirdeği, muz ve kurutulmuş tütün vermişlerdir. O dönem donanmada genç bir Levend olan İzzed bin Mehmed bu kahve çekirdeklerinin taş ile ezilmesi ve kaynar suyla karıştırılması neticesinde kahverengi, kıvamlı ve içimi oldukça lezzetli bir mey yapılacağını keşfetmiş ve günümüzde Türk Kahvesi olarak bilinen kahve içim şeklinin de mucidi olmuştur. (kendisi Kurukahveci Mehmed Efendinin 7 kuşak öteden akrabasıdır.)

…mekruh olduÄŸu bilinmesine raÄŸmen, kolonya yapmak, yaralara basmak ve IV. Juan Alvares Dos Santos de Higuita‘nın gönlünü hoÅŸ tutmak amaçlı (bir daha yolumuz düşerse diye) hediye olarak alınan tonlarca tütün, geri döner dönmez imha edilmiÅŸ, fakat tütünün bir kısmı sonradan devÅŸirilmiÅŸ bir Levend olan Marpuç-i Hüseyin Samsuni tarafından kaçırılmış ve Tophane‘de bir depoya saklanmıştır. DeyiÅŸ odur ki, Marpuç-i Hüseyin Samsuni nargilenin de mucididir. Ayrıca bazı kaynaklara göre Marpuç-i Hüseyin Samsuni Efendi, sefer dönüşü  erzak çuvallarının arasına sakladığı Marijuana (Müslüman olduktan sonraki adı Meryem Hatun) adlı bir yerli kız getirmiÅŸ, kısa süre sonra da kendisini zevceliÄŸe kabul ederek Akroinοn’a yerleÅŸip, hayatının sonuna kadar tarımla ve yetiÅŸtirdiklerinin ticareti ile uÄŸraÅŸmıştır.

Marpuç-i Hüseyin Samsuni Efendi‘nin, Meryem Hatun’dan Billuri Hasan Efendi ve Afyoni KocabaÅŸ Osman Efendi adlı  iki evladı olmuÅŸtur, Marpuç-i Hüseyin Samsuni Efendi’nin çocukları  babalarının yaptığı zındıklıkların hiç birini yapmamışlar,  pek mazbut,  naif,  çelebi bir hayat yaÅŸamışlardır…(swh)

Tey Allahım tey…ecdada bak be, ne kıssalar yaÅŸanmış tarihte, insanın aklı-dimağı  almıyor şerefsizim!

 

 

Sayfalar:12»