Riyakarlık diz boyu…
IŞİD terörü kana doymuyor, Paris’te patlayan bombalar, 120’den fazla masum insanın ölümüne neden oldu. Tüm bu yaÅŸananlar karşısında Dünya ÅŸokta, barışa ve aydınlık yarınlara inancımız daha da azaldı. Acıdır ki içinde olduÄŸumuz bu ruh hali, tam da terörün hedeflediÄŸi ÅŸey aslında, tedirginlik gittikçe artıyor, kaygılar, öfkeler tavan yaptı ve insanlar delicesine korkmakta. Umalım ki bu karanlık dönemler en kısa sürede bir daha asla tekrarlanmayacak ÅŸekilde bitip gitsin!
Bütün bunlar yaÅŸanırken rahatsız edici bir detay dikkatli gözlerden kaçmıyor. Konuyla ilgili yapılan haberlere ve verilen tepkilere bakıldığında, vicdanların ve global medyanın <masum insanların ölümünde bile> çıkar doÄŸrultusunda hareket ettiÄŸi, çifte standart uyguladığı net olarak fark ediliyor. Pek çok kez olduÄŸu üzere insanlık onuru bir kez daha sınıfta kalıyor…
Paris katliamını tüm detayıyla çarÅŸaf çarÅŸaf servis eden ve çok kısa sürede aydınlanması için her türlü iÅŸbirlikteliÄŸini gösteren global medya ve siyasiler, çok deÄŸil sadece o olaydan 1 gün önce Beyrut’ta patlayan canlı bombalar sonucu ölen 50 kiÅŸi için sessiz kalmayı tercih etmiÅŸti… Ayıp! Tıpkı 1 ay önce Ankara Barış mitinginde <kokteyl teröre> kurban giden 106 can gibi… ya da 4 ay önce Suruç’ta yitip giden 32 genç kardeÅŸimiz gibi… 2 yıldır bilinçli olarak gündemden düşürülüp, toplumumuza unutturulmaya çalışılan Reyhanlı gibi… Failleri aynı olan ve sivillerin hedef alındığı benzer olaylarda verilen farklı tepkilerin ardındaki zihniyetin, üzerine bombalı yelek baÄŸlayarak bu eylemlere kalkışanlardan çok da büyük farkı yok aslında! Zira her ikisi de insan hayatını hiçe sayarak, çıkarları doÄŸrultusunda öldürmeyi (ya da ölümlere susmayı) kendisine hak görüyor…Acı ve utanç verici, yalan mı?!
Lütfen yanlış anlaşılmasın, Paris’te yaÅŸananlara tabii ki üzülelim, asla susmayalım ve terörü sonuna kadar lanetleyelim ama;
- Demokrasi getireceÄŸiz diye OrtadoÄŸu’da yapılan katliamları,
- Talibanı bitireceÄŸiz diye Afganistan’a girenleri,
- Türkmenler üşümesin diye tırlar dolusu battaniye gönderenleri!
- Cezayir’i , Fas’ı, Mısır’ı, Libya’yı arka bahçeye çevirenleri,
- Afrika’yı <hala doymaksızın ve utanmaksızın> sömürenleri,
- Bosna’da gözlerine perde inen monÅŸerleri,
- Çin’de yaÅŸanan insan hakları ihlallerini,
- Filistin’i, Nijerya’yı, yazmak için yüreÄŸimin direnip, mabadımın engellediÄŸi onlarca gerçeÄŸi de unutmayalım e’mi!?
Hani insanız ya, son tahlilde!