Aralık | 2014 |
Aralık, 2014 için Arşiv
Ara 27, 2014 - duyuru, film, gündem, sinema, sony, yorum    Yorum Yok

The Interview yayınlanacak!

IMG_0224.JPGKuzey Kore’nin, devlet baÅŸkanları Kim Jong’u ti ye aldığı gerekçesiyle tehditler savurduÄŸu ve geçtiÄŸimiz haftalarda Sony’nin hacklenmesi ile sonuçlanan sürecin temel nedeni olarak gösterilen The Interview filmi hakkında oldukça ilginç geliÅŸmeler yaÅŸanmakta.

Hatırlanacağı üzere Sony, aralarında henüz piyasaya sürmediÄŸi bazı filmlerin orijinal kopyalarının ve tüm sistem altyapısına dair ÅŸifrelerinin de bulunduÄŸu büyük bir dijital sızıntıya maruz kalmış ve ardı arkası kesilmeyen saldırılar neticesinde pes ettiÄŸini ve filmin sinemalarda gösterime girmeyeceÄŸini açıklamıştı. Oldukça vasat, bol Amerikan propagandası/aroganlığı içeren 3. sınıf bir komedi olmasına raÄŸmen The Interview, uÄŸradığı haksız baskı ve korsan-eliyle-uygulanan-sansür nedeniyle kamuoyunun yoÄŸun desteÄŸini arkasına almış, medyanın da gazıyla bir anda İfade Özgürlüğünün Simgesi haline getirilerek IMDB‘de tepki oyları ile 9.9 puanla zirveyi görmüştü. MeÅŸhur bittorrent arama motoru The Piratebay‘in ironik ÅŸekilde sürece dahil olup, “siz yayınlayamıyorsunuz, bari sizin yerinize dağıtımını biz yapalım”  önerisiyle ününe ün kattığı film, Obama‘nın yayınlanmama kararına karşı olmasını açıklamasıyla en üst seviyeden Amerikan hükümeti desteÄŸini de alarak gündemdeki yerini saÄŸlamlaÅŸtırmıştı. Anlaşılan mesajlar yerine ulaÅŸmış, tepki ve destekler sonuç vermiÅŸ. Zira Sony, The Interview filminin dağıtımını sadece internet üzerinden de olsa yapılacağını resmi olarak açıkladı. Detayları henüz netleÅŸmeye baÅŸlayan sürece göre, filmi izlemek isteyenler Youtube, GooglePlay ve Xbox Video üzerinden 5.99 usd ye kiralayabilecek veya full hd dijital kopyasını 14.99 usd ye satın alabilecek.

Amerikan hükümetinin gözdelerinden olan Amazon, Netflix ve Apple‘ın filmin dağıtımı konusunda destek verip vermeyeceÄŸi henüz net olmasa da filmin Sony’nin kendi eÄŸlence ağı olan PlayStation Network‘te “henüz” yayınlanmamış olmasının ilginç olduÄŸunu da belirtmek gerek!

Tahminler, filmin yılbaşı sezonunda 1 milyar usdyi aşan bir hasılat elde edebileceğine yönelik, Playstation gibi harika bir cihazı ve Nex gibi dijital fotoğraf makinası konseptini kökten değiştiren bir teknolojinin üreticisi olmasına rağmen, bir türlü bu harika ürünleri pazarlamayı beceremeyen Sony, bu sefer şeytanın bacağını kıracak gibi!

Ne diyelim, Kapitalizm, insana diktiÄŸi aÄŸacın gölgesini bile satar, satamazsa o aÄŸacı keser diyor ve bu yılki en maÄŸdur film kategorisinde Oscar’ın bu filme verilmesini öneriyorum!

 

Ara 23, 2014 - anı, kitap, nostalji, tavsiye, yorum    Yorum Yok

Boza caiz midir?

imagePek çoÄŸunuz gibi, soÄŸuk kış gecelerinde boooo-zaaaaa diye bağıran sokak satıcılarından duymadım ben bozayı ilk kez. İtiraf ediyorum, 17 yaşına kadar tadının ve görüntüsünün neye benzediÄŸine dair fikrim bile yoktu bu meretin!. Aslında, unutmak, yok sayılmak istenilen anılar listemin üst sıralarında yer aldığı için, ilk nerede tattığım, kiminle içtiÄŸim detaylarına girmemeyi tercih etsem de, kiÅŸisel tarihime dip not düşmek adına, aklımdan bolca geçirdiÄŸim “KeÅŸke o gün hiç boza içmeseymiÅŸim!” tümcesinin zarfı diye tanımlayabilirim bu hayat misali, tatlı/ekÅŸi iksiri!

Neyse, konumuza dönelim,

BildiÄŸiniz üzere boza, temel maddesi bulgur veya darı olan garip bir içki. “İçki” kelimesini özellikle kullanıyorum zira, aslında tüketilene kadar fermantasyonu devam eden, saklama koÅŸulları, bekleme süresi ve havanın sıcaklığı gibi parametrelere göre deÄŸiÅŸiklik göstermekle beraber, içerisinde %2 ila %8 arası alkol barındıran <bir tuhaf içki> geleneksel lezzetimiz boza. Rivayet odur ki, garip uygulamaları ve ÅŸizofrenik tavırları ile günümüzdeki bazı siyasetçilere fena halde benzeÅŸen meÅŸhur IV. Murat, geceleri tebdil-i kıyafet dolaşırken, sadece meyhanecileri deÄŸil, bozacıları da derdest edermiÅŸ! Yani anlayacağınız kıvamının, tadının, hastası olduÄŸumuz meÅŸhur bozamız, Osmanlı döneminde sadece lezzeti için tüketilen, masum, geleneksel bir içecek deÄŸil, adetli tüketilmesi durumunda kafa yapan, gamı, kederi, efkarı uzaklaÅŸtıran, zamane birasıymış!

Şaşırtıcı değil mi!?

“Ne oldu da gecenin bir vakti aklına düştü bu “boza” lakırdısı arkadaşım!” dediÄŸinizi duyar gibiyim, açıklayayım efendim;

…malumunuz, geçtiÄŸimiz haftalarda sevgili Orhan Pamuk‘un 1960’lardan günümüze bir sokak satıcısının (bozacı) hayatını ve yaÅŸadığımız ÅŸehrin yakın tarihini anlatan kitabı “Kafamda bir tuhaflık” yayınlandı. Zengin bir ailede yetiÅŸmiÅŸ, iyi okullarda okumuÅŸ, tam bir NiÅŸantaşı çocuÄŸu olmasına raÄŸmen, Orhan Pamuk’un nasıl olup da hikayeyi BeyÅŸehirli Bozacı Mevlüt’ün gözünden bu derece gerçek anlatabildiÄŸi benim açımdan anlaşılamaz ve hayranlık uyandıran bir muamma olsa da ortaya iç ısıtan, harika bir eser çıkmış. Yakın tarihe meraklı, istanbulsever pek çok kiÅŸinin yaÅŸananları,  özellikle son 40 yılda ÅŸehrin nasıl bir mega-köy’e evrildiÄŸine tanıklık etmiÅŸ birinin gözünden/sözünden dinlemek isteyeceÄŸini ve kitabı beÄŸeneceÄŸini tahmin ediyorum. Gerçekten tarçını bol boza kıvamında bir kitap olmuÅŸ, tebrikler üstad!

Hem resmi, hem de şahsi görüşüm şudur ki;

Bu kitabı okuyun efendim!
Hatta, caiz midir, deÄŸil midir siktir edip, “Boza İçerek” okuyun!

Sayfalar:123»