Abim…
Hani bazı insanlar vardır, hayatınızı tamamen değiştirir. Kimi zaman hayatınıza dahil olarak, kimi zaman hayatınızdan çıkarak! Ya da bazen ikisini birden yaparak! İşte benim abim, tam olarak öyle bir adamdır.
Benim hikayeme, hayata dair en öfkeli, en yalnız ve muhtemelen en rotası şaşmak üzere olduğum dönemde girmişti ve pek de iyi tanımadığı o gencin hayatını değiştirmiştir! Ne yalan söyleyeyim, özellikle ilk başlarda kolay olmasa da o herkesin hocası, hocaların hocası ile çalışmak, hemen her gün bir şeyler katmıştır bizlere, gerek iş anlamında, gerekse hayata bakış olarak, o her daim çözüm odaklı duruşu ve pozitif mizacıyla. Bazen bir bakardık, ancak bir ton çekebilecek o çömez sırtımıza vurmuş 2 ton yükü, tam serzenişte bulunacak, söylenecek olurduk, fark ederdik ki yükün çok daha büyüğü aslında onda! Afedersiniz yüklenmiş 5 tonu, ne ah ediyor hayata, ne söyleniyor etrafına. Önünde soğutarak içmekten keyif aldığı katran kıvamındaki kahvesi, yüzünde her daim ufak bir tebessüm, arada sakalını sıvazlayıp çekiştirerek hep bitirirdi bitmez dediğimiz o işleri, uykuya direnen bir inatla!
Garip adamdı benim abim;
Dedikoduyu hiç sevmezdi mesela, yanında yapılanı da dinlemezdi!
Zeki adamdı, dostunu düşmanını iyi bilirdi. Kuyusunu kazanı, ardından konuşanı bilse bile “tek söz etmez”, “kin beslemez”, “hiç bir şey olmamışcasına” iyi davranırdı insanlara…
Çalışkan adamdı, hem de tanıdığım herkesten çok daha çalışkandı. Şov yapmaz, iş yapardı. Yaptığı işi de birilerine yaranmak için göstermelik değil, hakını vere vere, şevkle yapardı!
Kalp kırmazdı asla, kalbini kırana da ilenmezdi çok fazla. Kimseye dert olmamak için, şikayet bile etmezdi!
Gerçekten garip adamdı benim abim, zaten bu dünyaya çok fazlaydı!
…mekanın cennet olsun abi!