3-4 yıl öncesine kadar gerek fiyat gerekse görünüm olarak itici birer cihaz olmaktan pek öteye geçemeyen akıllı telefonlar ve tabletler, ön yargıları, beklenenden çok daha kısa sürede yıkarak toplumun büyük kesimi tarafından kabul gördü ve hayatımızda oldukça önemli bir yer etmeye başladı. Etrafımıza dikkatlice baktığımızda, şaşırtıcı şekilde hemen herkesin bu akıllı cihazları kullandığını veya kullanmaya niyetinde olduğunu görmekteyiz. Toplum olarak, ne yazık ki bu teknolojileri üretmekten ziyade tüketen tarafta olmamız ve “ülkemizdeki rahatsız edici seviyedeki adaletsiz gelir dağılımı”, neredeyse 2 asgari ücret fiyata sahip olan bu cihazlara “isteyen herkesin” sahip olabilmesini oldukça zorlaştırmakta.

Peki bu durumda ne yapabiliriz? Çok büyük paralar harcamadan bu tarz akıllı bir cihaza sahip olabilmek gerçekten mümkün mü?

Evet, mümkün!

Bu yazıda, sizlere “çok da fazla para harcamadan” nasıl akıllı telefon+tablet (Phablet) sahibi olabileceğinize dair tüyolar vereceğim. Samimi olarak belirtmeliyim ki, yazıda bahsedeceğim cihazı üreten firma ile hiç bir bağım yok, sadece yüzlerce Çin malı tabletin cirit attığı Türkiye piyasasında bu kadar uygun fiyata, bu derece başarılı ve teknik olarak kusursuza yakın bir cihaza rastladığım için şaşırdım ve bunu da sizlerle paylaşmak istedim.
Yazıda bahsedilenler,  işin fıtratı! gereği. “teknik ilgi, bilgi, yetkinlik” gerektirmektedir ve küçük de olsa cihazınızın başına garanti kapsamında çözümlenemeyecek problemler gelmesine neden olabilir. O yüzden, bu yola baş koyacak arkadaşların bu riskleri göze almalarını gerekmektedir, (bozarsanız cihazı, sorumluluk kabul etmem!)

Önemli uyarımızı yaptığımıza göre, konuya kaldığımız yerden devam edebiliriz;

Yazıda bahsedeceğimiz cihaz, aslında bir e-kitap okuyucu. (e-kitap okuyucu ve akıllı telefon/tablet, “ne alaka?!” dediğinizi duyar gibiyim.) Detaylandıralım; cihaz aslında e-kitap okuyucu olarak tasarlanmış ve ülkemize Reedr firması tarafından getirilmekte olan Android (4.2.2) işletim sistemine sahip 7″ boyutunda bir tablet. (Reedr firması bu cihazı A7S IPS – 7″ 3G – WIFI Tablet diye isimlendirmekte.) Peki bu tabletten devşirme kitap okuyucuyu, piyasadaki yüzlerce Çinli benzerinden ayıran nedir?

Şimdi sıkı durun;

“Cihaz, oldukça basit sayılabilecek bir yazılım güncellenmesi ile herhangi bir donanımsal müdahale yapılmaksızın “eksiksiz bir Android telefona daha doğrusu boyutu gereği Phablet’e kolayca dönüştürülebilmekte. (konuyla ilgili prosedürlere ve güncel firmware dosyalarına basit bir Google araştırması ile ulaşabilmek mümkün)”

Sadece 270TL verdiğiniz basit bir e-kitap okuyucuyu ancak bir kaç katı para vererek alabileceğiniz bir Phablet’e dönüştürebilmek!?

Garip, Şaşırtıcı ve İlgi çekici değil mi?

Kesinlikle!

Neyse, biz uygun fiyatlı ve sürprizlerle dolu, bu harika cihazı daha yakından tanımak için teknik özelliklerine göz atalım;

• Cihazda Sim Kart girişi mevcut (yuvaya, sadece normal boyutta SIM takılabilmekte, MicroSIM ya da NanoSIM ile kullanmayı planlıyorsanız, dönüştürücü kullanabilirsiniz)
• Wi-fi ve 3G kullanarak internet erişimi sağlamak mümkün, ayrıca cihaz, mevcut 3G internet bağlantısını birden fazla kullanıcıya paylaştırabilmekte yani Personal Hotspot özelliğine sahip.
• İşlemci olarak, 1.3 GHz hızında, Dual Core yapıda. MTK8312 yongaseti tercih edilmiş ve 1 GB Ram ve 8 GB Dahili Hafıza mevcut. MicroSD kart kullanarak dahili depolama alanını +32 GB’a kadar daha arttırılabilmekte
• Tablette ekran olarak, 7″ boyutunda 1024*600 çzünürlüğe sahip IPS LED Ekran tercih edilmiş görüntü kalitesi, renkler ve dokunmatik tepkisi oldukça başarılı. Arkada 5 MP ve önde 0.3 MP çözünürlükte 2 adet kamera mevcut. Fotoğraf kalitesi aynı fiyat aralığındaki cihazlara göre başarılı olmasına rağmen, doğal olarak üst düzey cihazların gerisinde. Arka kamerayı kullanarak, 720p Video kaydı yapabilmkek mümkün.
• Grafik işlemcisi: Mali400
• Dahili GPS mevcut.
• Bluetooth 4.0 desteklenmekte
• Kutudan standart olarak OTG Kablo çıkmakta
• Cihaz üzerindeki Arayüzler;
  • Kulaklık,
  • Micro Usb
  • Micro SD
  • Sim Kart Girişi
• 3.000 MAh Pil Kapasitesi (4000 ve üzeri olsa tadından yenmezdi)

Yukarıda kısaca belirttiğim özellikleri biraz daha detaylandırmak gerekirse, A7S IPS malzeme kalitesi, tasarım ve performans olarak, benzer fiyata ve mimariye sahip muadillerinden hemen sıyrılmakta. Arka tarafı fırçalanmış monalitik alüminyum malzemeyle kaplı olan A7S IPS , piyasadaki diğer 7 inç tabletlere göre çok daha kompakt şekilde tasarlanmış ve boyut olarak phablet (telefon + tablet) kullanımına çok uygun. (108*187*9 mm)

Cihaz,Türkiye’ye resmi olarak ithal edildiği ve 3G özelliği barındırdığı için zaten BTK ya IMEIsi kayıtlı durumda, bu konuda bir işlem yapmanız gerekmemekte. Telefon özelliğini aktif ettikten sonra pasaport kaydı gibi bir işlem yapmanıza gerek kalmayacak.

Benim, A7S IPS de beğendiğim bir başka özellik de, üzerindeki görüntüyü kablosuz olarak Smart TV’ye aktarabilme yeteneği. Pek çok Android cihazda sorunlu olan bu özellikten biraz bahsetmek gerekirse, “Kablosuz ekran” adlı bu özelliği kullanarak, tabletinizdeki görüntüleri, aynı ağa bağlı SmartTV’nize “herhangi bir program kurmadan, kablosuz olarak” aktarabilmeniz mümkün. Bu basit ama faydalı özellik sayesinde, oyunları tam ekran TV’nizde oynayabileceğiniz gibi, sevdiğiniz dizileri de paylaşım sitelerinden online olarak izleyebilir ya da Flash destekli internet tarayıcı ile dev ekranda internette gezinmenin tadını çıkarabilirsiniz.

Enteresan şekilde hemen hiç bir yerde belirtilmemiş olmasına rağmen, cihazın bir güzel özelliği de üzerinde bulunan RDS destekli FM alıcısı. Hiç bir şekilde internet bağlantısına gerek kalmaksızın sevdiğiniz radyoları tabletinizden dinleyebilir hatta sevdiğiniz şarkıları kayıt edebilirsiniz.

Tüm bunların yanı sıra A7S IPS’in performansı da fiyatına göre göz kamaştırıcı. Mobil cihazları test etmekte sıklıkla kullanılan ve adeta standart haline gelmiş olan ATUTU Benchmark test sonuçlarına göre A7S IPS neredeyse kendisinin 5 katı fiyata sahip olan abilerine kafa tutmakta. (Test skoru 11982). Cihaz, güncel oyunları ve uygulamaları takılmadan ve akışkan bir grafik kalitesiyle oynatabilmekte. Mesela cihazı aldıktan sonra kurduğum GTA San Andreas oyununu sorumsuzca kurdum, oynayadım. DigitürkPlay uygulaması ile test amaçlı saatlerce tv yayını izledim.

Cihaz ile ilgili dikkatimi çeken ve geliştirilmeye açık sadece bir kaç husus mevcut;

• Boyutları gereği, kılıf alternatifi çok az. Reedr firmasının kendi sayfasındaki bir kaç model ile idare etmek zorundasınız.
• Açma-kapama ve ses kontrol tuşlarının ergonomik olarak yerini ve malzeme kalitesini pek beğenmedim.
• Çoğu Android tablette yer alan sanal ekran görüntüsü yakalama tuşuna, “kıl oldum”.
• Telefon ile konuşmayı cihazın üzerinde yer alan, hoparlör ve mikrofonu kullanarak yapabilmek mümkün ama karşı tarafın sesi oldukça düşük gelmekte. Cihazın boyutları göze alındığında, telefon görüşmesini Blutooth ya da kablosu kulaklı ile yapacağımızı düşününce çok da önemli bir kusur değil aslında.
• Hoporler sesi çok yüksek değil
• Cihazın minimal tasarımı gereği, boyut ve ağırlık kaygısı güdülerek 3000MAh bir pil kullanılmış, eğer 4000-5000MAh bir pil tercih edilseydi harika olurdu. (Günümüz akıllı telefonlarının da pil sorunları olduğu düşünüldüğünde, cihazı telefon olarak kullanacaksanız bu durumu kusur olarak tanımlamak hem haksızlık hem de şımarıklık olur.)

O kadar kusur kadı kızında da olur diyor ve makul fiyat seviyelerinde bir “Phablet” (telefon + tablet) arayanlara bu cihaza göz gezdirmelerini tavsiye ediyorum.

Son söz olarak Reedr firmasından bahsetmek gerekirse;

Firma, bu cihazı e-kitap okuyucu olarak alan kullanıcılarını unutmamış ve kutunun içerisine kendi sitesi üzerinden yapılabilecek müzik ve e-kitap alışverişleri için 30TL lik hediye kuponu koymuş. Kendilerine bu güzel jestleri ve bu harika cihazı “makul bir fiyatla” son kullanıcıya ulaştırdıkları için çok teşekkür ederim

90’lı yılların başında hayatımıza giren ve günümüzde özellikle sosyal ağların da etkisiyle milyarlarca kullanıcıya ulaşan internet, kuşkusuz ki geçen yüzyılın en büyük icadı… Bu yeni mecra, oyun oynamaktan, gazete okumaya, televizyon izlemekten, alışverişe hatta iş yapış şeklimize kadar pek çok alışkanlığımızı bir daha asla geri gelmeyecek şekilde dönüştürdü. Şaşırtıcı! Artık internet üzerinden alıyor, satıyor, sosyalleşiyor, seviyor, kavga ediyor hatta ayrılıyoruz… Maaşlarımızı internet şubelerinden kontrol edip, faturalarımızı ve kira ödemelerimizi bankaya gitmeden yapıyoruz… Oldukça hızlı, konforlu bir o kadar da korkutucu ve garip bir dönüşüm, değil mi?
Hayatımızda oldukça önemli yer tutan bu sanal dünyanın, özellikle ulusal güvenlik bahanesi ile devletler tarafından kontrol edilmek istenmesi,  “her ne kadar sevimsiz bir durum olsa da” , kısmen anlaşılabilir ve kaçınılması görece olarak zor bir realite. Fakat başta küresel şirketler ve servis sağlayıcılar olmak üzere pek çok kurumun internet kullanım detaylarımızı, bireysel eğilimlerin tespit edilebilmesi adına analiz ederek ranta çevirmeyi kendilerine adeta hak olarak görmeleri ve özel hayatımıza destursuz tecavüz etmeleri kesinlikle kabul edilemez bir durum. Pek çoğumuz fark etmesek de, günümüzde internet üzerinden yaptığımız hemen her işlem mercek altına alınıyor ve didik didik ediliyor… Bir gazete haberine yapılan yorumdan tutun da arkadaşınıza attığınız epostalara ya da arama motorlarında yaptığımız aramalara kadar tüm online aktiviteler, davranışlarımızı alışkanlıklarımızı ve eğilimlerimizi daha iyi anlamak isteyen birileri tarafından ”izinsizce” öğreniliyor ve zaman zaman deşifre ediliyor. Kısacası özel hayatın gizliliği ağır derecede işgal altında!

Project Tails, tam olarak bu kaygılarla ortaya çıkmış bir çalışma. Hızla artan devlet sansürüne ve internet üzerindeki bu izinsiz izlenmeye ilkesel olarak karşı olan proje ekibi, benzer kaygılara sahip her kullanıcıya tam güvenli, taşınabilir, ücretsiz ve kullanımı oldukça kolay bir işletim sistemi vaat ediyor;

Tails’e biraz daha yakından bakacak olursak,

• Kendi sitesinden ücretsiz indirebileceğiniz Debian Linux temelli olan Tails, hafıza kartı, CD veya USB hafıza çubuğu gibi taşınabilir medyalar üzerinden “herhangi bir kurulum gerekmeksizin” çalışabilmekte.
• İçerisindeki tüm uygulamaların ağ iletişimi TOR üzerinden yapılmakta ve bu kuralı ihlal etmek isteyen uygulama sistem tarafından otomatik olarak bloke edilmekte.
• Yapılan tüm işlemler ve veriler disk üzerinde kriptolanmış (bkz: LUKS) şekilde tutulmakta ve kullanmakta olduğunuz bilgisayar üzerinde herhangi bir iz bırakmamanız sağlanmakta,
• Standart olarak MAC Spoofing özelliği aktif. Aynı ağ üzerindeki kötü niyetli kullanıcılar tarafından izlenseniz bile trafiğin hangi kaynaktan geldiği tespit edilemez durumda,
• Tüm Web trafiği “https everywhere” kullanılarak şifrelenmiş olarak iletilmekte ve bir şekilde bu trafik izlenebilse bile içeriği görüntülenemez durumda,
• Disk üzerindeki tüm silme işlerine özel bir algoritma sayesinde iz bırakmayacak ve geri alınamayacak şekilde yapılmakta. (bkz: Nautilus Wipe)
• Tüm mail trafiği OpenPGP ile dijital imzalanmış şekilde yapılmakta. Mailler bir şekilde izlense bile 3. Kişiler tarafından okunamaz durumda
• Web sayfalarında Flash kullanımına güvenlik gerekçesiyle izin verilmezken, HTML5 videolar sorunsuz çalışmakta.

 Bu güzel özelliklerinin yanı sıra Tails ekibi, meraklı gözlerden kaçınmak ve kullanım kolaylığı sağlamak adına basit ama etkili bir yöntem geliştirmeyi de ihmal etmemişler. İşletim Sistemi açılırken kamuflaj özelliğini aktif etmeniz durumunda, arayüz tamamen bir Windows XP görünümünde açılmakta. Hem kullanım kolaylığı hem görsellik hem de kendinizi gizleyebilme açısından gerçekten başarılı olmuş, tebrikler!

Bitti mi, tabii ki bitmedi… Tails, içerisinde ortalama bir kullanıcının temel ihtiyaçlarını adresleyen hemen her uygulamayı da kendisi gibi ücretsiz ve önceden yüklenmiş olarak sunmakta. Örnek vermek gerekirse;

Tor destekli bir internet tarayıcısı,  oldukça başarılı bir mail istemcisi, çevrimiçi mesajlaşma uygulaması, imaj düzenleme programı, medya oynatıcı, CD/DVD yazma uygulaması, mp3 dönüştürücü, ofis uygulamaları ve daha fazlası…

Tails’i,  ücretsiz olarak kendi sayfasından indirebilirsiniz. (~900MB).

Unutmayın, paranoyak olmamanız, takip edilmediğiniz anlamına gelmez!