REVOLUTION: …ya cereyan kesilirse!
Yazıya öncelikle yorum ya da eleştiri yazabilecek seviyede “hard-core” bir dizi izleyicisi olmadığımı, hatta yerli-yabancı hiç bir diziyi hakkını vererek takip etmediğimi belirterek başlamak pek de yanlış olmayacaktır…(yazar, burada beklentiyi düşük set ediyor! )
Benim Revolution ile tanışmam tamamen tesadüfi bir şekilde oldu. Çok sevdiğim bir arkadaşımın yoğun ısrarı ve onu kıramamam neticesinde bir bakmışım ki pilot bölümü izleyivermişim ve internette harıl harıl henüz yayınlanmamış ikinci bölümü aramaktayım!…Neyse, girizgahı fazla uzun tutmayıp konuyu dağıtmadan biraz da diziden bahsedelim;
Revolution’ı kısaca, “Lost ile efsane olup milyonların sonsuz kredisini kazanan ve yıllardır birbiri ardına yaptığı vasat yapımlarla da, bu bitmek bilmez kredisini bonkörce harcamakta olduğuna inandığım efsane yapımcı JJ. Abrams’in yeni bilim kurgusu olarak tanımlayabiliriz (bence dogrusu kurgu-bilim ya neyse!)…”
Dizinin tanıtımlarından ve izlediğimiz pilot bölümünden anladığımız kadarıyla konu;
“Dünyada elektrik ile calışan tüm sistemler sistemler ve buna bağlı enerji kaynakları “sebebi açıklanamayan” bir nedenden ötürü devre dışı kalır ve modern hayat düzeni iflas eder…işte güzide dizimiz bu sıradışı olayın (The Big Blackout) üzerinden 15 yıl geçtikten sonraki yaşanan ilginç olayları “bir JJ.Abrams klasiği olduğu üzere” bol bol flashbacklerle süsleyerek biz masum izleyicilere aktarmakta ve bizi aydınlatmaktadır (Allah razı olsun!)”
İlk bakışta konu her ne kadar pek sıradışı değilmiş gibi görünse de, doğru işlenmesi ve seyirci tarafından kabullenilmesi durumunda Revolution en az bir kaç sezon izlenebilecek potansiyele sahip, eğlenceli ve sürükleyici bir yapıma dönüşebilir. Lost kadar uzun soluklu ve başarılı bir yapım olabilme ihtimalinin zayıf olduğunu düşünsem de, özellikle ilk sezonların izlemeye değer ve sürükleyici olacağı kanaatindeyim…(tabii yeterli ilgiyi görüp, çekilmeye devam ederse!)
–spoiler–
Madem elektrik yok, viskine nasıl buz atıyorsun be Monroe Başgan!..
Ablaya dikkat! (bkz: Tracy Spiridakos)
İzlerken yanınızda mutlaka vanilyalı dondurma bulundurun
Arada gidin buzdolabınızı kucaklayın, saç kurutma makinanızı falan öpün…halinize şükredin!
–spoiler–
İzleyip de beğenmeyen sevgili okurlar lütfen bu yazıya cok fazla olumsuz yorum yazmayın e’mi?!! Eş-dost falan hep takip ediyor buraları…valla!
İyi eğlenceler…