Savaşlar olmasın, Halklar ölmesin!
Bu yazıyı okurken bazı noktalarda aynı fikirde olmayıp da çemkirecek dostları tekrar başlığı okumaya davet ediyorum. Samimiyetle düşüncelerimin özeti budur zira!
Malum, çocukluğumuz terörle mücadelenin yoğun olduğu dönemlerde geçti. Tabi yıllar geçtikçe, gördükçe, okudukça doğru diye bildiğimiz bazı şeylerin “devlet/ordu eliyle yapılan dezenformasyonlar ve propagandalar” olduğunu farketmek insana ufak çaplı bir şok yaşatmıyor diyemem, ama bu durum Türkiye’nin yıllarca silahlı bir örgütle mücadele ettiği gerçeğini, milyonlarca vatandaşının terörden etkilendiği gerçeğini değiştirmiyor.
Gündem Kobanê ve hızla yaklaşan IŞID Terörü!
Konu gerçekten hassas, yaşananlar oldukça can sıkıcı. Bilgi akışının sağlıksız olması ve medyada sıklıkla dile getirilen toplu katliam ihtimali iddiaları ise tüyler ürpertici… Yazıda, bugünlere nasıl gelindiği ve mevcut duruma dair ben dahil pek çok kişinin aklına takılan ama dile getirmekten çekindiğine inandığım soruları sormaya çalışacağım. Üşenmeyip de sonuna kadar okuyanlardan da samimi olarak bu soruları kendilerince cevaplamalarını ve vicdanları ile baş başa kalmalarını rica edeceğim… Korkmayın, yüksek sesle cevaplamanıza gerek yok!
- IŞID’i hangi emperyalist güçler desteklemektedir? Bu emperyalist güçler şu anda IŞID’e karşı mücadele veren örgütleri de geçmişte ya da günümüzde desteklemiş midir?
- Kobanê gerçekten bir “Kürt Şehri” midir? Kobanê ve Halep çevresinde yakın tarihte hiç Türkmenlere zulüm edilmiş midir? Tapu kayıtları ile oynanarak ve silahlı müdahalelerle buranın yerel halkı göçe zorlanmış mıdır?
- Israrla adının Kobanê mi Ayn el Arab mı olduğu tartışmaları yapılan yerin Osmanlı dönemindeki adının Kubanlı olması ve Kuban kelimesini etimolojik olarak incelediğinizde Kafkaslarda Çerkez bölgesinde yer alan bir nehrin ismi olması tam olarak hangi anlama gelmektedir?
- Benim bildiğim kadarıyla, tarihi boyunca kozmopolit bir yer olan Kobanê ve çevresi, kimlerin desteği ve hangi amaçla Kürtleştirilmeye çalışılmıştır… Bu süreçte faşizanca yöntemler uygulanmış mıdır?
- Kobanê’ye Türkiye Cumhuriyetinin hangi meşru hakkı kullanarak ve ne karşılığı müdahale etmesi beklenmektedir.
- Meclisteki tezkereye karşı oy kullanan partinin (ki ben de tezkereye karşıydım), olaylar zıvanadan çıktıktan sonra TSK’yı sınırötesi operasyon yapmamakla suçlaması mantıklı mıdır?
- Haber ajanslarına göre Kobanê’den kadın ve çocukların tahliye edildiği söylenmekte (Türkiye sınırı üzerinden). Kobanê için sokağa dökülme çağrılarının arkasında TSK’yı kara harekatının içine çekmek için pek istekli olan Amerika olabilir mi acaba?
- IŞID’ın aylardır Alevilere, Türkmenlere, Ezidilere ve hatta Araplara yaptığı katliamlara Türk hükümeti dahil tüm dünya kamuoyunun sessiz kalması nasıl bir vicdansızlıktır.
- Zamanında öğretmen, mühendis, doktora kurşun sıkan büyük şehirlerde “özgürlük mücadelesi diye” terörist saldırılar düzenleyen bir oluşum, herhangi bir mücadelenin haklı tarafında yer alabilir mi? Velev ki yer aldı, bu durum ne kadar inandırıcı ve güvenilir olabilir?
- Tarihin her döneminde faşizme karşı yapılan haklı mücadelelerin hemen hepsi enternasyonal halklar, bağımsız tugaylar tarafın desteklenirken, şu andaki mücadeleye neden bu şekilde bir destek yoktur?
- Türkiye’nin güneydoğu sınırında herhangi resmi bir Kürt devleti kurma niyeti var mıdır? Bu devleti resmileştirme niyetinde olanların planlanan haritalarında mevcutta Türkiye sınırlarında (Hatay dâhil, Misak-ı Milli sınırlarını kastediyorum) bulunan bazı iller var mıdır?
- Bunlar hangi illerdir? Bu illerde son 13 yıldır yapılan yerel/genel seçim sonuçları ne şekildedir?
- Hangi devlet kendi meşru sınırlarını işgal etmek isteyen bir zihniyete destek olur? Bu mantıksız olmaz mı?
- 30 yıldır bitmeyen silahlı eylemler, neden son dönemde durulmuştur? Eğer tekrar başlayacak olursa neden başlayacaktır?
- Oslo? (Soğuktur oralar, ondan şeettim!)
- Otobüs yakınca akan kan duracak mıdır?
- Tırlarda ne vardı? Kimlere ve hangi amaçla gönderiliyordu?
- Esed mi, Esad mı? Amaca ulaşmak için her yol mubah mıdır?
- Çözüm sürecinde çok sıkı Akepeci olan, Gezi olaylarında adeta grev kırıcı rolü oynayarak Gezi’ye yapılan müdahaleye meşruiyet kazandırmayı hedefleyenler (kısmen de başarılı olanlar) şu anda neler hissetmektedir?
- Çok değil -sadece 1.5 yıl önce- “Geziyle aramıza mesafe koyduk!” diyerek hükümet şakşakçılığı yapan ve sokaklardan desteğini çeken bazı siyasetçilerin bugün halkı sokaklara davet etmesi ne kadar samimidir?
- Hiç o sokaklarda aleyhine bağırdığınız emperyalist güçlerin sizi kullandığını ve aslında emperyalizm satrancında sadece basit bir piyon olduğunuzu hissettiğiniz oldu mu? Zira bilirsiniz ki “Şeytanın en büyük hilesi, tüm dünyayı yaşamadığına inandırmasıdır!”
- Hiç IŞID’in emperyalizmin ortadoğudaki işgallerini legalize etmek için kullanacağı (desteklediği) bir unsur olabileceğine ihtimal verdiniz mi? Tıpkı Afganistanı işgal etmek için bahane olarak kullanılan Taliban gibi….El Kaide gibi…vs!
Tüm bu sorular, her dönem karışık olan coğrafyamızda yaşananların dünü/bugünü/yarını ile ilgili benim penceremden görünenler ve kişisel yorumlarım. Muhtemelen hatalı, yanlış, eksik çok fazla şey vardır, fakat olağanüstü günler yaşadığımız şu dönemde aslında bu detayın pek de önemi yok. Ne yazık ki savaşların kaybedeni her zaman masum sivil halk ve çocuklar oluyor. Her ne kadar uluslararası ajanslara düşen tahliye haberleri içimizi biraz rahatlatmış olsa da vicdanı olan hiç bir insanın Kobanê’de sivil halka yapılması muhtemel bir katliama karşı duyarsız kalabileceğine ve rahat uyuyabileceğine inanmıyorum – inanmak istemiyorum
Son olarak, bilirsiniz bu ülkede sadece birileriyle aynı fikirde olmamaktan dolayı faşist, ırkçı, terörist, ateist, satanist, dinci, dinsiz, yobaz şeklinde yaftalanmak, “ötekileştirilmek” hep çok kolay olmuştur… Farklı tartışmalarda bunlardan aynı anda biri ya da bir kaçı olduğumuzu iddia edenler de olmuştur, canları sağ olsun!
Tanrı vahşete ve teröre maruz kalan “TÜM” halkların yardımcısı olsun, kafa kesip, sivil halkı hedef alanların ve destekçilerinin topyekûn belasını versin!
Amin !