deneme için Arşiv"
Eki 31, 2012 - deneme, inceleme, teknoloji, yorum    Yorum Yok

Demokrasi ekerim, patlamasın tekerim…

Zifiri karanlık bir gece…bardaktan boşanırcasına yağan yağmur ve otobanda ortalama +120km/h ile giden bir araç!!! Tam bu koşullar altında size başınıza asla gelmesini istemeyeceğiniz şeyler  sorulsa,  muhtemelen listenizin üst sıralarında “benzinin bitmesi” ve “lastiğin patlaması” yer alırdı. Her ne kadar günümüzde modern araçların neredeyse tamamında mevcut olan Tubeless lastik teknolojisi istisnasız tüm sürücülerin ortak korkusu lastik patlaması kabusunu bir nebze olsun azaltsa da hala pek çok araç kullanıcısının en ciddi kaygılarının başında gelmekte bu yazması bile sevimsiz aksilikler.

Dünyanın çeşitli bölgelerine “kimi zaman hava kimi zaman kara yoluyla Demokrasi götürmesiyle” bilinen Amerikan ordusu da benzer durumlardan pek muzdarip olsa gerek ki bu soruna oldukça yaratıcı bir çözüm getirmiş.

Benzerlerini hemen hepimizin çocukluğundan beri aklından geçirdiği basit ama etkili bu çözümün biz normal insanların hayatına girmesi  muhtemelen tüm dünyanın (en azından petrol olan bölgelerin) demokratikleşme sürecinin tamamlanmasından sonra olacak gibi görünmekte.

…GO YANKS!! World needs Democracy…ughh!

Eyl 18, 2012 - anı, deneme    Yorum Yok

is..tanbul

90’ların sonlarıydı… İstanbul’u yoğun, pis bir sis kaplardı kasvetli kış günlerinde. Şehrin üzerine kara bir bulut gibi çöker, çocuklara ve astım hastalarına “yavaş yavaş öleceksiniz!” dercesine soğururdu tüm oksijeni hatırlar mısın? Gençliğimize , bitmek bilmez enerjimize rağmen boğulur gibi olurduk, pek çaktırmasak da gözlerimiz yaşarırdı çoğu zaman – Kemalettin Tuğcu okurcasına!….Genizlerimizde o acı yanmaları hissettiğimizde aslında iyi bilirdik ki, ölmekteyiz her nefeste. Biraz da çocuksu bir öfkeyle, isyan ederdik tanrının daha önceleri futursuzca aldığımız nefeslerin hesabını tek tek soruyor olmasına, “sindiremediği bir tokat yemis küçümen acziyetiyle”

Güzel olan;

O zorlukla nefes aldığımız, yarı sarhoş gezdigimiz günlerde bile o kadar emindik ki yağmurların gene ıslatacağına, rüzgarların delicesine esip , bir bahar sabahı silip götüreceğine o kara peçeyi.

“kaygısızca nefes alabileceğimiz güzel günlerin hatrına daha da bir derin içimize çekerdik istanbul’u… bitmeyen bir inatla…”

2007

Sayfalar:«123»