eglence için Arşiv"
Şub 17, 2014 - anı, eglence    Yorum Yok

1 saatliğine ünlü olmak!

egemenYakın geçmişten bir anı,

4 Temmuz 2012… Saat 10:00am, lokasyon Beşiktaş

Son 1 saattir yaşadıklarım hayret verici!

Beşiktaş Çarşı’da dolanırken sürekli sağımda/solumda “Egemen’le başlayan ya da biten cümleler duyuyorum, bazen oldukça yüksek perdeden, bazen ikili sohbetlerden sızan fısıltılar şeklinde bir Egemen furyasıdır gidiyor… Garip bir durum! Seviniyorum, yürüyüşüm falan değişiyor… Yıllardır zaman eskittiğim, anı biriktirdiğim, emek verdiğim semtimin ve insanların beni bu kadar kabullenmiş olması harika.  Sersem bir şaşkınlıkla geçiyor zaman, ürpertici… Durum sıra dışı ama bir o kadar da keyif verici… Bildiğin ünlü olmuşum ben yahu! Herkes benden bahsediyor! Zaman zaman ismimi zikredenlerle göz göze geliyoruz, arada lütfedip kafamı hafifçe eğerek selam falan veriyorum seçtiklerime… Ciddi bir gariplik var durumda. Tamam, sevenim boldur ama “ben dün bu kadar popüler değildim!” düşüncesi de kemirmiyor değil içimi… Allah Alla! ”

Neden sonra bu sebepsiz şöhretin nedeni ortaya çıkıveriyor. Çay içmek için oturduğum Kamburun Yeri’nde her şey netleşiveriyor birden bire. Meğer Fenerbahçe, BJK‘den Egemen Korkmaz’ı transfer etmiş.

…grrrr!!!!…gulp?!…hayat acımasız be!  

Oca 12, 2014 - dizi, eglence, tavsiye, yorum    Yorum Yok

psst!…aşağıda neler oluyor?

sacmalama_kuzen_finalİtiraf etmek gerekirse hiç bir zaman “düzenli dizi izleyebilen” (you freaking TVeeks), kimin hangi dizide hangi sahnede göründüğünü ayakkabı numarası ve eski sevgililer detaylarıyla harmanlayıp, bir çırpıda söyleyebilecek ekspertize sahip dizikologlardan olamadım.  Az kanallı çocukluk ve gençlik yıllarımızdaki zoraki izlentileri bir kenara bıracak olursak, diziler hakkındaki birikimim sadece  çevremdekilere haber vermeden yalnız geçirmeyi tercih ettiğim hastalık donemi mecburiyetleri veya hiç kimsenin aklına daha iyi bir fikir gelmediği için kendiliğinden ortaya çıkıveren hadi-millet-bu-akşam-evde-bişeyler-izleyelim-rallylerinden ibaret…yani, bu yazının hard-core izleyiciler açsından kayda değer, ciddiye alınası şeyler içermesi pek de olası değil!
Bu uzun ve sıkıcı girişe rağmen ısrarla yazıyı okumaya devam edenler için (ki, siz gerçek dostlarsınız, tanrı sizi kutsasın!)  risk alacağım ve sizlere çıtanın oldukça yüksek olduğu ve rekabetin sert olduğu dizi dünyasından yeni yetme bir diziyi tanıtmaya çalışacağım. Ground Floor. Arkadaşlarla tamamen tesadüf eseri keşfettiğimiz Ground Floor,  2013 ortalarında TBS tarafından yayınlanmaya başlanmış ve hali hazırda malum platformlar aracılığı ile  ilk 9 bölümü rahatça izlenebilmekte (böyle şeyleri kesinlikle tasvip etmiyoruz!). Dizi,  konu olarak prestijli bir şirketin alt kademe ve üst üst kademesi arasındaki ilişkileri temel almakta, Şirketin altın çocuğu Brody (Skylar Astin) ile sıradan bir çalışan olan Jenny (Briga Helaan) arasında tek gecelik kaçamak şeklinde başlayan ve hızla evrilip, güzelleşen aşk hikayesi ekseninde yaşanan komiklikler  çoğu zaman güldürse de, özellikle biz beyaz yakalıları bolca düşündürecek keyifli detaylar mevcut…Dikkat!! şirketin büyük patronu Mr. Mansfield (Platoon filminin çavuş O’neill‘i –John C. McGinley) ve  esas kız Jenny’e platonik ve saplantılı hisler besleyen hasta ruhlu Harvard (Rorry Scovel) muhteşem replikleri ve süper esprileri ile yüzünüzde kalıcı kırışıklıklar bırakabilir!
 Yes Prime Minister, Perfect Strangers, Married with Children gibi efsanelere gülmüş bir nesili etkiler  mi ya da kalıcı olabilir mi bilinmez ama bu dizinin kesinlikle “komik” olduğunu düşünüyorum.
…atlanmaması gereken önemli bir detay, dizideki Tori (Alexis Knapp) kesinlikle insan değil!…kendisine ciddi hisler besliyorum (önce ben gördüm!)  hani olurda…hmm…neyse!!!!
Keyifli seyirler!
Sayfalar:«123456»