Alışkanlıklardan vazgeçmek zordur.  Neredeyse 20 yıldır ekranlarımızın sol alt köşesinde misafir etmekte olduğumuz ve artık Microsoft Windows ile özdeşleşmiş olan Start menu, Microsoft’un yakın zamanda piyasaya sürdüğü Windows 8 ile birlikte artık tarih olmuş durumda. Microsoft, özellikle dokunmatik cihazlar için optimize edilmiş ve geliştirilmiş performansı ile göz dolduran bu yeni nesil işletim sisteminde Start menuyu tamamen devre dışı bırakarak, kullanıcılarını farklı bir menü navigasyon sistemi olan  “Metro Arayüzü” ile çalışmaya mecbur bırakmayı tercih etmiş gibi görünmekte. Garip bir şekilde Windows XP den beri sürekli Start menuyle uğraşmaktan bıkmayan Microsoft’un bu son hamlesi gelen tepkilerden anlaşılacağı üzere “en azından şimdilik” pek de umduğu gibi sonuçlar vermemiş gibi görünmekte.

Her ne kadar, Microsoft gibi gelenekselci olarak nitelendirilen ve  neredeyse son 20 yıldır mimari olarak benzer platformaları makyajlayıp sanki yeni bir ürün gibi son kullanıcıya satabilme konusunda uzman bir firmanın amiral gemisi olarak nitelendirilebilecek Windows ailesinde yaptığı bu köklü değişim, takdire şayan bir cesaret örneği olsa da, istisnasız tüm kullanıcılar  ilk Windows 8 betasından beri bu az ergonomik  yeni arayüzden söz birliği etmişçesine nefret ettiler…Bu sert tepki  gerçekten öngörülemeyecek kadar garip ve şaşırtıcı! Biz de kitlelerin feryatlarına kulak vererek bu kanayan yaraya parmak basmaya karar verdik.

İşte sizler için derledğimiz Windows 8 ile eski “Start” Menu kullanmanın yolları;

3rd party bir ürün kullanmak

Bir çok yazılım firması Start Menusu Sorunsalı ile ilgili hayal kırıklığını fırsata çevirmeyi düşünerek, bu konuda çözüm olacağını iddia ettiği ücretli/ücretsiz uygulamalar geliştirip, kullanıcıların beğenilerine sunmuş durumdalar. Kullanım yaygınlığı açısından öne çıkanları paylaşmak gerekirse;

Power 8 

Classic Start Menu from ClassicShell

Start 8

Pokki Menu

Windows üzerinde  yapılacak bir takım özel düzenlemeler (İleri seviye kullanıcılar için önerilir)

Eğer sizler de benim gibi 3rd party uygulamalar kullanmak yerine işletim sisteminin gizli kalmış yeteneklerini keşfetmeyi/kullanmayı tercih eden kesimdenseniz , daha önce paylaşılan uygulamalar yerine “alternatif” bazı yöntemlerle Windows 8 altında “Start” Menuye yeniden kavuşabilirsiniz.

Bu yöntemlerden bahsedecek olursak;

Yöntem-1 : Registry   düzenlemesi ile Start Menuyu aktifleştirmek

Bu yöntem Developer Preview ve Consumer Preview sürümlerde geçerli olup, RTM ve Final sürümlerde işe yaramamaktadır

HKEY_CURRENT_USERSoftwareMicrosoftWindowsCurrentVersionExplorer iz yolu takip edilerek RPEnabled (mevcut değer 1) stringinin değerinin 0 (sıfır) olarak yeniden düzenlenmesi  halinde,  bilgisayarı yeniden başlattıktan hemen sonra eski dost “Start” menu geri gelcektir.

Yöntem-2: shsxs.dll dosyasının devre dışı bırakılması

Bu yöntem Developer Preview ve Consumer Preview sürümlerde geçerli olup, RTM ve Final sürümlerde işe yaramamaktadır

Metro arayüzünden kurtularak alışkın olduğumuz klasik Windows 7 arayüzüne dönmenin ve Start menuye kavuşmanın bir diğer yönteni ise Windows Sistem dosyalarından shsxs.dll dosyasını yeniden isimlendirerek devre dışı bırakma (örn: shsxs.dll.yedek). Yalnız bu yöntemde dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var,  Microsoft uzun süredir güvenlik nedeniyle işletim sistemlerinde sistem dosyalarının silinmesine/değiştirilmesine karşı önlem almış durumda. Dosyanın yeniden isimlendirilebilmesi için sisteminizi yönetici yetkilerine sahip bir kullanıcı ile açmanızı ve tüm dosya haklarınızı üzerinize almanızı (take ownership) önermekteyiz.

Unutmayınız ki bahsettiğimiz yöntemler test edilmiş olsalar da,  sisteminizde bir takım öngörülemeyen sorunlara neden olabilir, bu makale sadece bilgilendirme amaçlı yazılmış olup yazarı her hangi bir hususta sorumluluk kabul etmeyeceğini en baştan beyan eder.

3 – 2 – 1 START!

IMDB değerlendirme notu/sıralaması pek parlak olmayan, sıradan bir film Yalanın İcadı. Senaryosu bol mantık hataları ve tutarsızlıklarla dolu, kurgu pek çok kişiye göre vasatı aşmaz, oyunculuk “eh işte”. Özellikle dönem dönem tavan yapan vıcık vıcık romantizm gerçekten fazla abartılı, çoğunlukla sıkıcı…Komik olan, bütün bu negatifliklere rağmen film, izleyicide garip bir lezzet bırakmakta keçiboynuzu yemiş misali….

Kuşkusuz ki her şeye rağmen filmi izlemeye  katlanabilir/izlenebilir kılan şeylerin başında  ilginç sayılabilecek konusu gelmekte. Özgün olmasa bile az işlenmiş bu farklı konudan kısaca bahsetmemiz gerekirse;

Yalan diye bir kavramın olmadığı, kimsenin yalan söylemediği (hatta aklından geçeni direkt söylediği) bir dünyada,  bir gün sıradışı bir olay olur ve “sıradan” bir kişi bir şekilde “ilk yalanı” söyler

ve akabinde;

 …gelişen olaylar….kahkahalarla güldürmese bile tebessüm ettiren detaylar…bir kaç  tutam romantizm ve bol miktarda kargaşa…

The invention of Lying , vakit geçirmek icin izlenebilecek sevimli bir film (yakışıklı değil ama sempatik!)…en dikkatsiz  sinema seyircisinin bile film icerisinde yakalayabileceği basitlikteki bariz mantık hataları ve tutarsızlıklar barındırması, hem filmi izlemeyi, hem de izleyenleri izlemeyi oldukca keyifli hale getirmekte.

Sözün özü;

Film yağ gibi akmasa da, gideri var efenim…olur da bir gün arkadaş ortamında Recep İvedik serisi ve bu film arasında tercih yapmak zorunda kalırsanız, bence bunu seçin….

Çok kötü değil ya…valla!